16 Şubat 2012 Perşembe

Masal mı gerçek mi?


Bir varmış bir yokmuş gibi başlardı masallar. Her şey bir vardı bir yoktu. Gözyaşları, gülücükler, havadaki bulut, sevdiklerimiz, sevmediklerimiz..bir vardılar bir yoktular. Ve biz onların varlıkları ve yoklukları arasında kendi masalımızı yaşamaya koyulduk.

İnanır mıydım masallara küçükken hatırlamıyorum da severdim dinlemeyi. Ama çok da masum ve mutlu değildi aslında masallar. Güzel bir kız 100 yıl uyumak zorunda kalırdı mesela kötü büyüler yüzünden. İki küçük çocuk bir çikolata evin büyüsüne kapılıp bir cadıya yem olma tehlikesi atlatırdı. Bir kızın büyükannesini kurt yerdi. Diğer bir tanesi üvey anne ve kardeşlerin gazabına uğrardı. Aslında tüm bu anlatılanlar bizi hayata hazırlamalıydı ama öyle olamadı. Biz o kötü olaylara takılmadık hiç bir zaman. Çünkü 100 yıl uyuyan kızı yakışıklı bir prens öpüyor ve hayatları boyunca mutlu yaşıyorlardı. Çocuklar cadıdan kurtuluyor, kız büyükannesini kurdun karnından çıkarıp yerine taş dolduruyordu. Ve kötü kalpli üvey aile, sonunda yakışıklı prensine kavuşan masal kahramanımızın sarayında hizmetkar olarak çalışmak zorunda kalıyordu.

Tüm bunlardan bilinçaltımıza kalan ise aslında kötü olayların gelip geçici olduğu, her kötü olayın ardından çok güzel bir olay yaşanacağıydı. Hasta olunca hemen iyileşeceğimiz, ayrılınca birbirinin değerini anlayıp tekrar her şeyin yoluna gireceği, paraya sıkışınca birden karşımıza bir fırsat çıkacağı ve kurtulacağımız yönündeydi umutlarımız. Ama aslında belki de Morgan Freeman’ın Esaretin Bedeli filminde de söylediği gibi “Umut tehlikeli bir şeydir ve bir insanı delirtebilir!”. Gerçeklerden çok kopmadan umut edebiliyorsanız ne mutlu. Bize mucizevî umutlar aşılayan masallarla büyütülüp, ilerleyen yaşlarda gerçeklerden kopmadan umut edebilmeyi öğrenmek gerekiyordu aslında delirmemek için belki de.

Peri kızları, cadılar, prensler, canavarlar, uçan halılar, konuşan aynalar kadar çok garipliklerle, güzelliklerle ve çirkinliklerle dolu hayatımız aslında. E hadi çıkarımı size bırakmadan son cümlemi de yazayım o zaman: “Hepimiz birer masal kahramanı neden olmayalım ki!” ;)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder