24 Ekim 2013 Perşembe

Tatil, bisiklet ve sonbahar

Kuşadası-Gün Batımı
Kendini işsiz sanacak kadar çok uzun süren tatil biter. Kilo aldığını fark edersin.  Yemek yapma, düşünme, fotoğraf çekme, öylesine durma ve tekrar düşünme fırsatın olmuştur bolca. Senden hiç bir şey beklenmemiştir bu süre zarfında, hiç bir sorumluluk yoktur omuzlarında. O yüzden, bolca düşünürsün mutlu musun, beklenti içinde mi, pişman mısın, müteşekkir mi..,

Bazı duygular keşfedersin içinde, aynı bisiklete binmek gibidir bu hisler de: uzun süre içinde hissetmediğinden gitmiş sanırsın ama bir gülüş, bir söz, bir tadla geri döner. Birazcık için sızlar sonra gerçek dünyaya dönersin o hislerin cazibesine kapılmadan; çünkü arkasından gelecek gözyaşları korkutur gözünü. Birazcık anımsayıp güzel yanlarını hissettiklerinin, birinin arkasına bile bakmadan çekip gitmesini izler gibi öylece izlersin. Bisiklet sürerken rüzgarın yüzüne çarpması sarhoş etmiştir zamanında seni de, bir daha bisiklete binmek istemeyecek kadar kötü düşmüşcesine veda edersin o hislere işte.  

Yoğunluktan bunları düşünmeye fırsatının olmadığı, seni içine alan, yoğuran, değiştiren, özlem dolu ama yenilikleri de içinde barındıran ve sürprizleri olduğunu umduğun şehir artık seni çağırmaktadır. Dönüş valizine tüm getirdiklerinin yanında bu duyguları yerleştirip o şehre koşarsın. Umut ederek; bir gün bisikletten düşmüş birinin bisiklete korkmadan binebilecek cesareti tekrar içinde hissedebileceğini. 

Nice uzun, kafa dinlemeli, sorgulamalı tatillere..


Şirince yolları-Basmaya kıyamam