30 Ekim 2012 Salı

Ege'de sonbahar..

Her zaman koşturmacalı, hareketli tatiller yapamam; bazen durup hem zihnimi hem bedenimi dinlendirmem gerekir. Şimdi de Ege'deyim mevsimlerden en sevdiğim: ilkbahara özenen bir sonbahar. Etrafta yalnıca bir zamanlar sahibi olan terkedilmiş köpecik ve kediler, ucan kuşlar, ılık deniz ve ıssız kumsal, çiseleyen yağmur, toprak kokusu, çiğ taneleri ve ardından açan sıcacık güneş.. işte Ege'de bir sonbahar ve uzatmali tatilimden bazı ANlar..
Zıt istikametlere doğru yola cikarken

Sahildeki siteye terkedilmiş köpecik. İlk gun geldi, yemek yedi, oynadi sonra ortadan kayboldu:(

Hergün yemek saatlerinde yanımıza gelen ziyaretcimiz:)


Heryer mandalina dolu..bol bol doğal C vitamini.


Annem babam reçel yapmak için ayva soyarken..tabi ki ayvalar da agaçtan.


Henüz Ekim, havalar da hala guzel. Nerede bu insanlar?


Onlar gitmiş kopekleri kalmis geride.


Son bir kez kana kana su icmek istercesine, yere dusmus yaprak taneleri.


"Bir ciğ tanesi ol, kon dilimin ucuna.."


Sahile giden sokak da boş. 


Sarılalım, sarmaşalım da kurumasın canlansın der gibi.


Palmiyeler hep mutlu sanki.


Gökyüzü kumsalla bulusunca.


Şirinlik.


KEYİF!


DOST
 Bu kedicik de önümüzdeki yaza kadar yalniz:( Bekçiler besliyor yazlikçi sahipleri gelene kadar..


Asil.


Gercek ekmek odun ateşinde piser!


Eskiden kalma mutfak aletleri.


Ablam hep yanimda.


Ipek bocegi tirtiliymis bu..


CUMHURIYET BAYRAMI
 250 yasindaki dev cinar agaci, adi da demokrasi..